Ana içeriğe atla

100 Lakap


100 Lakap * Alınış Velveleri İle Tolga Arvas tarafından hazırlanmış Ağaçkakan Yayınları'nın Hazır Bilgi Serisi'nin üçüncü kitabı. Anason İşleri Instagram sayfasında gördüğüm 5 TL indiriminden kaptığım kitaplardan biri. Ev ve ofis arasındaki koşturmacada özellikle zihnimi rahatlatmak için keyifle okuduğum bir çalışma oldu. Kitapta kimler yok ki! 

Tolga Arvas belli bir tarih aralığına oturtmadan geniş bir yelpazeden bizlere uzak veya yakın zamanda yaşamış kişilerden ve onların aldığı lakaplardan bahsediyor. Özellikle alınış velveleleri ile verilmiş olması daha da keyifli bir okuma olanağı sağlıyor bence. Çünkü manşetlere kadar taşınmış bazı lakaplar var ve bunların nasıl bu kişilere yapıştığının merak edilecek bir detay olduğunu düşünüyorum. Belki de sadece benim kedi meraklı ruhumdandır, bilemiyorum ama sizin için de bu bir merak unsuru ise 100 Lakap tam sizlik. Yazar olabildiğince araştırma yapıp bu lakapların kökenlerinin izini sürmüş. Osmanlı'dan paşalar da var, patroniçeler de...

Yaklaşık 107 lakabın bulunduğu kitaptan birkaç örnek vermem gerekirse; Ciguli (Angel Jordanov Kapsov), Hacı Murat (Murat 124), Soğanyemez (Mahmut Mucit Paşa), Lüks Nermin (Şaziye Zeren Topçu), Uçan Manda (Yaşar Duran), Balık Ayhan (Ayhan Küçükboyacı), Akrep Nalan (Füsun Nalan Açın ve Nalan Gürateş) bu isimlerden bazıları...

Bu şekilde çok farklı isimlerle tanışıyoruz. Kafa dağıtmak ya da biraz farklı şeyler okumak isteyenler için bence çok keyifli bir seçenek.

Hazır Bilgi Serisi, bizlere başka kitaplar da sunuyor. Seriden iki kitap daha almıştım onları da okuyunca ekleyeceğim. Merak edenler ve incelemek isteyenler için buraya link bırakıyorum.

 Keyifli okumalar...

Tolga Aras




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Damdaki Kedi

     Damdaki Kedi, bir süredir okuduğum çocuk kitapları arasında yüreğimi en sıcacık yapan diyebilirim. Hem işim gereği hem de açıkçası sevdiğim için çocuk kitapları okuyorum. Akademik metinler, koca koca romanlar ya da kısa da olsa beni derinden etkileyen öykülerin arasında arada bir çocuk kitaplarına sığındığım oluyor. Çocukken okumuş olduğum bazı kitapları yeniden okuyorum hatta. Şeker Portakal’ı, Oz Büyücüsü gibi. Ek olarak içinden kedi geçen bütün metinleri okuma takıntım da beni kedilerin başrolde olduğu farklı öykülere götürüyor. Çocuk kitaplarında da bu konuda oldukça fazla seçenek var. Hayallerimden biri olan kedilerle ilgili bir antoloji hazırlama arzumu da bu şekilde besliyorum. Bir de küçükken çok sevdiğim bir kitabım vardı, yıllarca Bursa’daki evimizdeydi ama sonra kaybolmuş. Kapağını ve hikayeyi yarım yamalak hatırlasam da adını bir türlü anımsayamıyorum. Belki bir gün bir sahaf tezgahında bulurum. Şimdiki ‘ben’ olmamda ve özellikle hayvanlara olan sevgi ve saygımda çok e

Valizdeki Kedi

     Valizdeki Kedi, Göktuğ Canbaba tarafından yazılmış, Sedat Girgin tarafından resimlenmiş bir çocuk kitabı. Evinde miskin bir şekilde uyuklayıp, hayatını bu şekilde geçiren Kiki isimli bir kedinin birden kendisini Paris sokaklarını arşınlarken bulmasını anlatıyor. Sevgili Kikiciğimiz o miskin halinden kurtulup, Paris’te ne işlere bulaştırıyor patilerini.        Bir halı pisisi olan Kiki, bir anda kendini Paris sokaklarında kehanet pisisi olarak buluveriyor. Kedilerle fareler arasındaki savaşı bitirmeye çalışan Kiki, birden sorunlarını unutup Sanat Ağacı’nın hayatını kurtarmaya adıyor kendini. Sanat Ağacı üstte sanatçı kedilere, köklerinde ise farelere kendini yuva yapmış bir ağaç. Bir gün bu ağacı kesmek isteyen biri çıkıyor. Kediler fareleri, fareler ise kedileri suçluyor bu işte. Ama Kiki aslında onların ayrı olmadıklarını birlikte çalışarak ağaçlarını yani evlerini kurtarabileceklerine onları ikna etmeye çalışıyor. Kiki, kediler ve fareler birlik olarak Sanat Ağacı’nı yani evler

Kadınlar Vaizi

           Kadınlar Vaizi en sevdiğim yazarlardan biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar’a ait. Elimdeki kitap Mavi Çatı Yayınları tarafından basılmış. Kitaba geçmeden önce editleme kısmının beni biraz hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim. Kitap editi yapan biri olarak aynı sayfayı defalarca okumanın verdiği göz yorgunluğu, zihnin otomatik olarak doğru algılayıp tamamlaması ve bunun sonucunda bazı harf ve kelime hataları elbette olabilecek durumlar, ama bunun çok fazla olması, konuşma cümlelerinin karman çorman edilmesi ise okuyucunun gerçekten keyfini kaçıracak eksilere dönüşüyor.  İçindekiler sayfası da bulunmuyor kitapta. Bu benim için önemli bir detay, o yüzden ekleme ihtiyacı duydum. Başka bir baskısında bu hataların düzeltilip düzeltilmediğini inceleme şansım olmadı ama alırken bunu göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim.  Farklı bir yayınevinin de tercih edebilirsiniz.       Kitaba gelecek olursak eğer, kitaba adını veren hikaye ve onu takip eden kısa öykülerden oluşuyor.