Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kedi Mektuplar

 Kitapçıda elime gelip gelip bir şekilde bıraktığım kitaplardan olmuştu. Sonra ekürimin hediye etmesiyle kavuştuk birbirimize. Zamanı varmış demek ki… Vakti geldi ve okudum. Çok büyük keyifle okudum hem de… Kitap ve kediler tutku olunca keyif katlanıyor elbette.  Çok doyurucu bir kitap. Sadece kediler anlatılıp geçilmiş değil içeriği sorgulamalarla çevrili. Oya Baydar’ın diliyle tanıştığım kitap oldu o yüzden farklı bir yeri var ben de. Diğer kitaplarını da okumak için bir heyecan tohumu ekti içime. Roman, 1993 Yunus Nadi Roman Ödülü’nü almış.  Nina, Gece, Yoldaş, Kısmet, Arthur… Kitabımızın kedi kahramanları kendileri.  Aralarında mektuplaşıyorlar. Hatta aralarından biri günlük tutuyor. İlk başlarda birbirlerinden haber almak için başlayan bu mektuplaşmalar bir süre sonra sahiplerinin sırlarının ne olduğunu öğrenme araştırmasına dönüşüyor.  Oya Baydar hayata, insana dair pek çok olguyu sorgulatıyor kedilerine. “Hem tok hem özgür olmak mümkün mü?” diyor kedilerimizden biri ö

Zeki Müren’li Bir Akşamüstü

 Rutin hayattan sıyrılıp nefes almaya kaçtım yine. Bu defa uzaklaşmadım şehirden. Hatta şehrin en işlek yerlerinden birinde zaman yolculuğuna çıktım. Eskilere, Zeki Müren’li yıllara gittim. Aslında iki defa ziyaret ettim sergiyi. Belki bir üçüncüsü bile olacak sergi kaldırılana kadar.  Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde açılan “İşte Benim Zeki Müren” sergisi sayesinde en sevdiğim, dinlemeye doyamadığım sanatçılardan olan Zeki Müren’in yaşamını soludum bir parça. Sergide hayatından ve filmlerinden fotoğraflarla, kendi çizdiği desenlerle, hazırlanan ve duvarda yerini alan kısa kısa anekdotlarla, Müren kokteylinin tarifiyle sizi karşılayan keyifli bir sergiydi. Sergiyi gezerken inceden duyduğunuz şarkıları ise geziye ayrı bir tat katıyor tabi. Salonun bir bölümü Zeki Müren Sineması haline getirilmiş ve hazırlanan mini sinema salonunda gösterim yapılıyor. Tekrar gidebilirsem eğer bu defa mutlaka oturup izleyeceğim. Sergi 20 Aralık 2014 tarihine kadar izlenebilir. Sergide en sevdiğim anekdot

Raftaki Kedi Heybeliada'da

 Şehir, İstanbul bile olsa bazen küçük bir kaçamak yapmak gerek. Hayatın tüm yoğunluğundan ve yorgunluğundan arınmak için. Artık onunla bütünleşen ve bir süre sonra yadırgamadığımız hale gelen trafik ve kalabalığından sıyrılıp sessizliği, sakinliği içine çekmek istiyor insan. Ne yazık ki yeşile, doğaya hasret hale getirildiğimiz İstanbul’dan kaçıp gidesi geliyor insanın. Bu kaçışı Heybeliada istikametinde yaptım ben. Sabah vapuruyla serin deniz havasını içime çeke çeke gittim. Büyükada’yı da sevmiştim ama Heybeliada’nın yeri ayrı oldu benim için. Trafiksizliğin, bol yeşilin ve huzurun bir aynası oldu benim için. Çok sevdiğim yazarlardan biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Müze Evi’ni ziyaret etme planı ile çıkmıştım yola. Pazartesi günleri kapalı yazıyordu fakat cumartesi günü gittiğim halde kapı duvar buldum. Etrafında dolanmama rağmen kimseleri bulamadım. Başka bir güne, ruhumun başka bir kaçamağına kaldı artık. Durum böyle olunca Ruhban Okulu’na götürdüler beni orada oturan bir

Aşka Dair Nesirler

 Beni bu kitaba götüren gittiğim bir sergide fotoğraflardan birinin altına iliştirilmiş dizelerdi. ''Kalplerde heyecan / Bakışlarda korku olduğu zaman güzel / Birbirimize sezdirmemek için çırpınış / Başkaları görmesin diye çabalayış / Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman... Aşk başlamadan güzel...''  Önceden başka şiirlerini okumuştum. Ama o gece o fotoğrafın karşısında beni mıhlayan, sergide ayaklarımın beni sürekli aynı fotoğrafın önüne götürüşü sadece fotoğrafın etkileyiciliği değil bu dizelerle birleştiğinde yarattığı etkiydi. Minik defterime not etmiştim bile dizeleri eve döndüğümde.  Kitaba ulaşmamda epey zahmetli olmuştu. İstiklal'de ve Beyazıt'ta sürekli gittiğim kitapçıları bir günde dolaşıp en sonunda Sahaflar Çarşı'sını gezip kitapçılardan birinde bulduğumda küçük bir çocuk gibi sevinmiştim.  Ümit Yaşar Oğuzcan'a ait kitap, şiirler ve sevdiği kadına yazdığı mektuplardan oluşuyor. Okurken etrafımızda gördüğümüz sanal aşkları tekra

Deli Çocuğun Güncesi

 Alışmış olduğum türde kitaplardan değil. Farklı, hiç tanımadığım bu yazar beni bu kitabıyla etkiledi. Diğer kitabı için de merak uyandırdı. Kafkavari bir tat aldığım karamsar yazılarında birçok şey buldum. Kardeşim sayesinde haberdar olduğum ve ona alıp önce kendim okuduğum ve bu şekilde garip tanıştığım kitaplar arasında kendisi.  Yazar kitabını;  “Kısa ve uzun denemelerden, aforizmalardan oluşturduğum bu kitap, iç yansımamın çürümesiydi.” şeklinde ifade ediyor.  Satır aralarında kullandığı çeşitli yazarlara ait aforizmalarla yazılarına bütünlük sağlamasını çok sevdim. Hüzünlü anlatım tarzında farklı bir tat var ayrıca karamsarlığının farklı bir dokunuşu var, hayat verişi var kelimelere…  Keyifli okumalar…  Özgür Bacaksız – Destek Yayınları

Memleketin Birinde

       Kitaplar değerlidir. Hele ki değer verilen biri tarafından hediye edilmişse okurken ayrı bir keyif verir insana. İşte tanışmamız bir dost vesilesiyle oldu bu kitapla. Sevdiğim yazarlardan Aziz Nesin'e ait. Toplumsal ve siyasal yergilerini masal biçiminde yazarak bu kitapta toplamış. Yazar bunlara, büyükler için masallar, demektedir. Kitapta Tahir Alangu'nun Aziz Nesin ile yaptığı söyleşisine de rastlayacaksınız. Kendimizden, aksaklıklarımızdan pek çok şey buluyoruz hala yıllar öncesinde yazılmış bu masallarda. Okurken düşünmemiz gerekiyor neden hala bir şeyler değişmedi, değiştiremedik diye. Aziz Nesin, kıvrak mizah anlayışı ile yergiyi öyle güzel kaynaştırmış ki okurken keyif alacağınızı düşünüyorum. Keyifli okumalar... Aziz Nesin - Tekin Yayınevi

8. Sahaf Festivali

  Üç yıldır keyifle takip ettiğim sahaf festivalinin bu sene sekizincisi düzenleniyor. Aslında yazmakta geç kaldım çünkü 17 Eylül’de açılış yapıldı. 7 Ekime kadar sürecek olan etkinlik kitap kurtları için harika bir seçenek. Festival Beyoğlu Tepebaşı’nda kuruluyor. İstanbul’a geldiğim ilk seneden beri kaçırmadan takip ederim. Festival bitene kadar ne kadar gidebilirsem kar benim için. Orada soluduğum havanın, ettiğim sohbetlerin yeri bambaşkadır. İlk senenin yeri ayrıdır benim için o ilk gün plaktan çalan şarkılar eşliğinde tanıdığım insanların yerinin ayrı olduğu gibi.  Yaşanmışlıkları olan kitapları bulabilirsiniz sahaflarda, çok sevdiğiniz bir yazarın, şairin kitaplarının ilk baskısını. Belki yıllar öncesinin bir film afişini. Hatta eski İstanbul fotoğraflarını. Eskiye ait plakları, kasetleri… Kitap almanıza gerek yoktur illa oturup sohbet edebilirsiniz vakitleri vardır. Vakit nakit değildir onlar için. Ama ne yazık ki onlar arasında da kitabı alınıp satılan bir meta olarak görenl

Aşk, Özgürlük, Tek başınalık

 Aldıktan sonra uzun zaman okunmayı bekleyen kitaplarımdan kendisi. Her kitabın bir okunma vakti olduğuna inanırım. Genellikle kitaplarımı bu vakitleri hissettiğim zaman okurum. Bazı kitaplar için özellikle belli bir olgunluğa erişilmesi gerekir. Kişisel fikrim bu kitap içinde geçerli. Özellikle ergenlik çağında okunmasının sakıncaları olacağını düşünüyorum. Çünkü kitapta irdelenen kavramlar iki uç arasında öyle ince çizgilerle ayrılmış ki tabularla yaşayan bir toplumda amiyane tabirle sadece asilik yapmak isteyen gençlerin sonradan pişman olacakları şeyleri yapmalarına sebep olabilir. Kitap her kesimin zevk alarak okuyacağı türden değil bunu da belirtmek isterim. Tabuları olan toplumların insanları için okumak eziyete dönüşebilir. Bu açıklamalardan sonra sanırım artık kitaptan bahsetmeye başlayabilirim.  Osho’nun aşk, özgürlük ve tek başınalık kavramları hakkındaki öğretileri yer alıyor. Kitap çok ince bir çizgide ilerliyor. Paradokslarla dolu gibi gelebilir. Öyle tabi, çünkü öğre

Sakın Şaşırma

    Garip akımı şairlerinden Orhan Veli'nin seçme şiirlerinden oluşuyor kitap. Doğan Kardeş'in şairlerin Seçme Şiirler başlığı altında derlediği kitaplar dizisinden. Kitabın başında Orhan Veli'nin ilk zamanlarda hece ölçüsüyle yazdığı şiirlere de yer verilmiş. İlk şiirlerinde kullandığı Mehmet Ali Sel adıyla yayımladığı birkaç şiiri de bulunuyor. Türk şiirinde her türlü kurala ve kalıba karşı çıkan, kuralsızlığı kural edinmiş ve konuşma diliyle yazdığı şiirlere de yer verilmiş. En sevdiğim şiirlerinde biri olan 'İstanbul'u Dinliyorum' da sayfalar arasında karşılıyor okurken sizi.  Kitabın sonunda Orhan Veli'nin biyografisine de yer verilmiş. Garip akımının Türk edebiyatında çıkışı ve nasıl geliştiği kısacası oluşum serüvenine de değinilmiş.      Güzel Havalar   Beni bu güzel havalar mahvetti,   Böyle havada istifa ettim   Evkaftaki memuriyetimden.   Tütüne böyle havada alıştım,   Böyle havada aşık oldum;   Eve ekmekle tuz götürmeyi   Böyle havalarda unu

Kadından Kentler

  Uzun zaman oldu okuyalı bu kitabı ama anımsadıklarımla bir şeyler yazmadan, adını anmadan geçemeyeceğim kitaplardan. Murathan Mungan'ın kalemiyle tanıştıran kitaptı beni. Doğum günü vesilesiyle bir dost-kardeş tanıştırdı bizi. Hediye edenin bende ki yeriyle hevesle başladığım kitap Mungan'ın kalemini ve kitabı beğenmemle artarak devam etti ve bir çırpıda bitti. Bittiğine hüzünlendirdi, daha çok kenti daha çok kadını anlatsaydı, bitmeseydi dedirtti.  Kitap on altı kentte geçen on altı hikayeden oluşuyor. On altı kent bir o kadarda kadın. Bir biçimde karşı karşıya gelişleri. Olay örgüsünü, olayları birbirine bağlayışını çok sevmiştim. Kentlerini ve kadınlarını da. Kentlerle kadınların ilişkisine farklı bir yaklaşım. Her kadında bir parçamı bulduğumdan belki. Kitaplığımda her gözüme değdiğinde okurken hissettiklerimi anımsatır bana, dudağımın ucuna hüzünlü gülümsememi iliştirir.  Keyifli okumalar...  Murathan Mungan - Metis Yayınları

Kediciklerim

  Gülper Refiğ'in yazdığı Kediciklerim kitabı yazarın hayatına eşlik eden kedilerinin öyküsünden oluşuyor. Yalın dili ve samimi anlatımıyla Gülper Refiğ'in hayatına ortak olmuş kedilerini tanıyorsunuz. Özellikle kedi severlerin beğenerek okuyacağı bu kitap yazarın kedilerin karakterleri ve yaşam tarzlarıyla ilgili analizlerini de sunuyor. Evinde kediyle yaşayanların okurken çok doğru diyip kendi başlarına gelenleri anımsayıp gülümseyeceği satırlarda var hüzünlenip sonsuzluğa yolcu ettiği dostlarını hatırlayacağı satırlarda. Kitapta sözü geçen Türkan Hanımı ayrıca sevdim. Etrafımdakilerin ilerde onun gibi olacağımı söylediği için belki de böyle bir yakınlık hissettim.   Evet korkabilirsiniz ama hiçbir canlıya zarar vermeyiniz. Hele ki siz ona zarar vermeden saldırmayacak ve sizin şefkatinize ihtiyacı olan masum hayvancıklara.  Kim bilir belki de bu kitap kendi hayatından geçen kedileri yazmaya teşvik eder birilerini. Selim İleri şu satırlarla anlatıyor kitabı:   '&#

Dişi Kedi

  Roman kahramanlarımız Alain ve Camille nişanlıdırlar. Fakat bu ilişkide bir üçüncü isim daha vardır. Alain'in kedisi Saha. Saha'nın ilişkiye etkisini ve Camille, nişanlısının kedisine olan bağlılığını delice kıskanır. Bu kıskançlık onu rakibesini öldürmeye kadar sürükler. Kedilere düşkünlüğü ile bilinen Fransız yazar Colette'nin sevgi, nefret, bağlılık ve kıskançlık ilişkisini anlatıyor.  Camille: - Seninki başka, sen Saha'yı seviyorsun...  Alain: -Bunu senden hiç saklamadım, fakat Saha'nın sana rakip olmadığını söylerken de, yalan söylemedim.  Sustu ve safça bir şey olan  Camille alayla: - Rakibin çeşitlisi olur, dedi.   Rakip bazen bir kedi bazen başka bir kadın ya da erkek... Kim bilir hepsi olabilir. Seven insan kıskanır mı ne derece de kıskanır ya da ilişkide buna ne kadar müsamaha gösterilmesi gerekir bilinmez. Fakat hepsi için önemli olan karşıda ki kişiyi kırmamak saygı ve sevgiyi yitirmemek. Colette yalın dili ve heyecanlı olay örgüsüyle ke

Hakkımda

  Bir çoğumuz okuyor, yazıyor fakat bunları başkaları ile paylaşmıyor. Uzun zamandır dost meclislerinde yaptığım bu paylaşımları artık daha geniş bir çevre ile paylaşmanın vakti geldi diye düşündüm. İşte böyle başlıyor Raftaki Kedi serüvenim. Dilimin döndüğünce bir şeyler yazacağım. Kişisel bir kültür sanat güncesi kısacası. Kim bilir, belki bir kitap hakkında kendimce yazdıklarım birinin o kitabı okumasına vesile olur. Böylece başka bir dünyayı daha ziyaret etmiş olur. Ben ise bunun keyfiyle yeni dünyalara yolculuğa çıkmış olacağım bile.       Adından anlaşıldığı gibi kedi ve kitap hayranlığımdan doğdu isim. Kedi ve kitap aşktır benim için. Sevmeniz ve keyifle okumanız dileği ile...        Aşağıdaki adresten bana ulaşabilirsiniz.   fatma.vtnsvr@hotmail.com