Kanayak, Gamze Aslan’ı ilk defa okuduğum eser oldu. Kitap, Can Yayınları tarafından basılmış. Bu kitap ve içindeki hikayeler konusunda gerçekten kafam çok karışık. Sevdim mi, sevmedim mi? Ne hissettim? Çok ayırdına varamıyorum.
Yaşayan Kadınlar tarafından düzenlenen 'Kanayak & Toplumsal Cinsiyet İnşasında Kelimelerin Gücü Atölyesi' kapsamında bir hikayeyi konuşacaktık. Hikaye ise kitapta yer alan “O Bir Ağaçtır Ki Cehennemin Dibinde Çıkar” öyküsü idi. Her gün kullandığımız kelimeler aslında ne anlam ifade ediyor, insanlarda kadın ya da erkek nasıl bir etkiye sahip. Dil ve dildeki kelimeler aslında hayatımızdaki pek çok şeyin inşasında biz farkında olsak da olmasak da o kadar derin bir yere sahip ki. Bu nedenle kadın hareketleri (diğer hareketler de elbette) için, toplumsal cinsiyet ifadeleri, bu ifadelerin değişimi, dönüşümü önemli bir yere sahip. Bir insanın söylemek istediklerini direk ifade etmese bile kelimelerini dolandırdığı yoldan az çok anlamlandırabilirsiniz. Bu derin ve uzunca bir konu o yüzden merak edenler varsa diye yapılan atölyeyi link olarak buraya bırakıyorum. Ayrıca sayfayı da özellikle tavsiye ederim, yararlı atölyelerin yanı sıra çok keyifli sohbetlerle okuma grupları da var.
İkinci bir başlık olarak, kitabı hızlı bir şekilde temin etmem gerektiği için önce evimin etrafındaki kitapçıları dolaştım. Bu geziler, pandemide benim için küçük bir nefes alma seansı oluyor. Çevremde bulamadığım ve kargoyu da beklemek istemediğim için kitabı e-kitap formatında satın almayı tercih ettim. Bu şekilde hem hızlı hem de uygun olarak kitaba ulaşmış oldum. İnstagramda da bu konu hakkında kısaca görüşlerimi paylaştım, merak edenler buradan ulaşabilir.
Kitabımıza dönecek olursak, benim için okuması hayli zor ve yorucu oldu diyebilirim. Hatta bitirmek tahmin ettiğimden çok daha uzun sürdü. Bazı hikayeler bitsin diye satırları kovaladım diyebilirim. Neredeyse her öyküden sonra bir durup nefes almam gerekti. Hemen sindiremedim okuduklarımı, biraz beklemem gerekti. Hani bazı hikaye kitaplarında birbiri ardına sürükler ya hikayeler insanı, bu kitapta ise tam tersi oldu benim için. Bir hikayeyi okuduktan sonra durmam, düşünmem, içimde bir yerlere oturtmam ve sindirmem gerekti. (Neyi, ne kadar sindirebildim ondan da emin değilim açıkçası) Kitap, kitaptaki üslup, dil ve hikayeler çoğunluğa hitap edecek şekilde değil bence.
Yazar, yoğun bir şekilde metaforlardan yararlanmış. Hatta bazı hikayelerde satırlar arasında geri dönüp dönüp okuma ihtiyacı hissettim ben. Belki e-kitap formatında okumamın da bir etkisi olabilir tam olarak emin değilim. Şunu söylemem gerekir ki, kitap kendisini direk okuyucuya açan bir eser değil. Atölyede konuşulan hikayeden de örnek vermek gerekirse öyküde geçen çiçek isimlerini araştırırsanız, yazılanlar sizi daha farklı bir yere götürecektir. O nedenle kitabı merak ediyorsanız size farklı bir pencere açacak olan atölyeyi de izlemenizi yeniden tavsiye ederim.
Kısacası Kanayak beni biraz allak bullak etti, metafor sevenler için tavsiye edebileceğim bir eser olduğunu da eklemeden geçemeyeceğim.
Keyifli okumalar…🐾
Gamze Arslan
Can Yayınları
Yorumlar
Yorum Gönder