Ana içeriğe atla

Yüzyılın 100 Yönetmeni

Bir film, senaryosu kadar onu yöneten yönetmenin ön planda olduğu bir eserdir. Bir başına müthiş bir senaryo kötü bir yönetim ile ne yazık ki hayal kırıklığı olabilir. Genelde bir filmi izlediğimde yönetmenin kim olduğunu merak eder beğendiysem bu beni diğer filmlerini de izlemeye teşvik eder. Oyuncuya oyun verme, nerede nasıl oynayacağını söylemenin ötesinde filmi bir bütün haline getiren kameranın arkasındaki o dehalardır bence. Durum böyle olunca yönetmenlerle ilgili bu kitapta ister istemez dikkatimi çekiverdi sergi üzerinde.
AFA’nın Yüzyılın Yüzleri Serisinde yer verdikleri Yüzyılın 100 Yönetmeni hem kitap kurtlarının hem de sinemaseverlerin hoşuna gidecek türden bir kitap bence. Seçkide yönetmenlerin kısaca biyografilerine değinilmiş. Biyografilerden daha uzun biçimde ise kronolojik olarak sinema tarihlerine yer verilmiş.
Kitabı edineli epey zaman oldu aslına bakarsanız. Fakat düzenli bir biçimde roman okur gibi okumuyorum bu kitabı bazen için herhangi bir sayfayı açıp tanımadığım bir yönetmenle tanışıyorum. Bazen de arka arkaya birkaç yönetmenle. Bir roman okur gibi ilerlemiyor haliyle. Araya bazen film molaları vermek gerekiyor hatta. Okuduktan sonra meraklanıp yönetmenin bahsedilen filmini de izlemek istiyorsunuz ister istemez. O yüzden hala bitiremedim bu kitabı ama yine de yazıp haberdar etmek istedim elimden geldiğince. Francis Ford Coppola, Sergey Eisenstein, Federico Fellini, Steven Spielberg, Alfred Hitchcock gibi birçok yönetmene yer verilmiş. Sinemanın arka planında yer alan yönetmenlerle özel olarak ilgilenenlerin dışında film severlerinde ilgisini çekeceği düşünüyorum.
Keyifli okumalar…
Yüzyılın 100 Yönetmeni
Yazarlar: Jasper Kalldewey, Anke Stahl, Michael Venhoff, Michael Wengemann
Çeviren: Aysu Erinç – Ethem Erinç
Afa Yayınları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Damdaki Kedi

     Damdaki Kedi, bir süredir okuduğum çocuk kitapları arasında yüreğimi en sıcacık yapan diyebilirim. Hem işim gereği hem de açıkçası sevdiğim için çocuk kitapları okuyorum. Akademik metinler, koca koca romanlar ya da kısa da olsa beni derinden etkileyen öykülerin arasında arada bir çocuk kitaplarına sığındığım oluyor. Çocukken okumuş olduğum bazı kitapları yeniden okuyorum hatta. Şeker Portakal’ı, Oz Büyücüsü gibi. Ek olarak içinden kedi geçen bütün metinleri okuma takıntım da beni kedilerin başrolde olduğu farklı öykülere götürüyor. Çocuk kitaplarında da bu konuda oldukça fazla seçenek var. Hayallerimden biri olan kedilerle ilgili bir antoloji hazırlama arzumu da bu şekilde besliyorum. Bir de küçükken çok sevdiğim bir kitabım vardı, yıllarca Bursa’daki evimizdeydi ama sonra kaybolmuş. Kapağını ve hikayeyi yarım yamalak hatırlasam da adını bir türlü anımsayamıyorum. Belki bir gün bir sahaf tezgahında bulurum. Şimdiki ‘ben’ olmamda ve özellikle hayvanlara olan sevgi ve saygımda çok e

Valizdeki Kedi

     Valizdeki Kedi, Göktuğ Canbaba tarafından yazılmış, Sedat Girgin tarafından resimlenmiş bir çocuk kitabı. Evinde miskin bir şekilde uyuklayıp, hayatını bu şekilde geçiren Kiki isimli bir kedinin birden kendisini Paris sokaklarını arşınlarken bulmasını anlatıyor. Sevgili Kikiciğimiz o miskin halinden kurtulup, Paris’te ne işlere bulaştırıyor patilerini.        Bir halı pisisi olan Kiki, bir anda kendini Paris sokaklarında kehanet pisisi olarak buluveriyor. Kedilerle fareler arasındaki savaşı bitirmeye çalışan Kiki, birden sorunlarını unutup Sanat Ağacı’nın hayatını kurtarmaya adıyor kendini. Sanat Ağacı üstte sanatçı kedilere, köklerinde ise farelere kendini yuva yapmış bir ağaç. Bir gün bu ağacı kesmek isteyen biri çıkıyor. Kediler fareleri, fareler ise kedileri suçluyor bu işte. Ama Kiki aslında onların ayrı olmadıklarını birlikte çalışarak ağaçlarını yani evlerini kurtarabileceklerine onları ikna etmeye çalışıyor. Kiki, kediler ve fareler birlik olarak Sanat Ağacı’nı yani evler

Kadınlar Vaizi

           Kadınlar Vaizi en sevdiğim yazarlardan biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar’a ait. Elimdeki kitap Mavi Çatı Yayınları tarafından basılmış. Kitaba geçmeden önce editleme kısmının beni biraz hayal kırıklığına uğrattığını söyleyebilirim. Kitap editi yapan biri olarak aynı sayfayı defalarca okumanın verdiği göz yorgunluğu, zihnin otomatik olarak doğru algılayıp tamamlaması ve bunun sonucunda bazı harf ve kelime hataları elbette olabilecek durumlar, ama bunun çok fazla olması, konuşma cümlelerinin karman çorman edilmesi ise okuyucunun gerçekten keyfini kaçıracak eksilere dönüşüyor.  İçindekiler sayfası da bulunmuyor kitapta. Bu benim için önemli bir detay, o yüzden ekleme ihtiyacı duydum. Başka bir baskısında bu hataların düzeltilip düzeltilmediğini inceleme şansım olmadı ama alırken bunu göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim.  Farklı bir yayınevinin de tercih edebilirsiniz.       Kitaba gelecek olursak eğer, kitaba adını veren hikaye ve onu takip eden kısa öykülerden oluşuyor.