Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aşk, Özgürlük, Tek başınalık

 Aldıktan sonra uzun zaman okunmayı bekleyen kitaplarımdan kendisi. Her kitabın bir okunma vakti olduğuna inanırım. Genellikle kitaplarımı bu vakitleri hissettiğim zaman okurum. Bazı kitaplar için özellikle belli bir olgunluğa erişilmesi gerekir. Kişisel fikrim bu kitap içinde geçerli. Özellikle ergenlik çağında okunmasının sakıncaları olacağını düşünüyorum. Çünkü kitapta irdelenen kavramlar iki uç arasında öyle ince çizgilerle ayrılmış ki tabularla yaşayan bir toplumda amiyane tabirle sadece asilik yapmak isteyen gençlerin sonradan pişman olacakları şeyleri yapmalarına sebep olabilir. Kitap her kesimin zevk alarak okuyacağı türden değil bunu da belirtmek isterim. Tabuları olan toplumların insanları için okumak eziyete dönüşebilir. Bu açıklamalardan sonra sanırım artık kitaptan bahsetmeye başlayabilirim.  Osho’nun aşk, özgürlük ve tek başınalık kavramları hakkındaki öğretileri yer alıyor. Kitap çok ince bir çizgide ilerliyor. Paradokslarla dolu gibi gelebilir. Öyle tabi, çünkü öğre

Sakın Şaşırma

    Garip akımı şairlerinden Orhan Veli'nin seçme şiirlerinden oluşuyor kitap. Doğan Kardeş'in şairlerin Seçme Şiirler başlığı altında derlediği kitaplar dizisinden. Kitabın başında Orhan Veli'nin ilk zamanlarda hece ölçüsüyle yazdığı şiirlere de yer verilmiş. İlk şiirlerinde kullandığı Mehmet Ali Sel adıyla yayımladığı birkaç şiiri de bulunuyor. Türk şiirinde her türlü kurala ve kalıba karşı çıkan, kuralsızlığı kural edinmiş ve konuşma diliyle yazdığı şiirlere de yer verilmiş. En sevdiğim şiirlerinde biri olan 'İstanbul'u Dinliyorum' da sayfalar arasında karşılıyor okurken sizi.  Kitabın sonunda Orhan Veli'nin biyografisine de yer verilmiş. Garip akımının Türk edebiyatında çıkışı ve nasıl geliştiği kısacası oluşum serüvenine de değinilmiş.      Güzel Havalar   Beni bu güzel havalar mahvetti,   Böyle havada istifa ettim   Evkaftaki memuriyetimden.   Tütüne böyle havada alıştım,   Böyle havada aşık oldum;   Eve ekmekle tuz götürmeyi   Böyle havalarda unu

Kadından Kentler

  Uzun zaman oldu okuyalı bu kitabı ama anımsadıklarımla bir şeyler yazmadan, adını anmadan geçemeyeceğim kitaplardan. Murathan Mungan'ın kalemiyle tanıştıran kitaptı beni. Doğum günü vesilesiyle bir dost-kardeş tanıştırdı bizi. Hediye edenin bende ki yeriyle hevesle başladığım kitap Mungan'ın kalemini ve kitabı beğenmemle artarak devam etti ve bir çırpıda bitti. Bittiğine hüzünlendirdi, daha çok kenti daha çok kadını anlatsaydı, bitmeseydi dedirtti.  Kitap on altı kentte geçen on altı hikayeden oluşuyor. On altı kent bir o kadarda kadın. Bir biçimde karşı karşıya gelişleri. Olay örgüsünü, olayları birbirine bağlayışını çok sevmiştim. Kentlerini ve kadınlarını da. Kentlerle kadınların ilişkisine farklı bir yaklaşım. Her kadında bir parçamı bulduğumdan belki. Kitaplığımda her gözüme değdiğinde okurken hissettiklerimi anımsatır bana, dudağımın ucuna hüzünlü gülümsememi iliştirir.  Keyifli okumalar...  Murathan Mungan - Metis Yayınları

Kediciklerim

  Gülper Refiğ'in yazdığı Kediciklerim kitabı yazarın hayatına eşlik eden kedilerinin öyküsünden oluşuyor. Yalın dili ve samimi anlatımıyla Gülper Refiğ'in hayatına ortak olmuş kedilerini tanıyorsunuz. Özellikle kedi severlerin beğenerek okuyacağı bu kitap yazarın kedilerin karakterleri ve yaşam tarzlarıyla ilgili analizlerini de sunuyor. Evinde kediyle yaşayanların okurken çok doğru diyip kendi başlarına gelenleri anımsayıp gülümseyeceği satırlarda var hüzünlenip sonsuzluğa yolcu ettiği dostlarını hatırlayacağı satırlarda. Kitapta sözü geçen Türkan Hanımı ayrıca sevdim. Etrafımdakilerin ilerde onun gibi olacağımı söylediği için belki de böyle bir yakınlık hissettim.   Evet korkabilirsiniz ama hiçbir canlıya zarar vermeyiniz. Hele ki siz ona zarar vermeden saldırmayacak ve sizin şefkatinize ihtiyacı olan masum hayvancıklara.  Kim bilir belki de bu kitap kendi hayatından geçen kedileri yazmaya teşvik eder birilerini. Selim İleri şu satırlarla anlatıyor kitabı:   '&#

Dişi Kedi

  Roman kahramanlarımız Alain ve Camille nişanlıdırlar. Fakat bu ilişkide bir üçüncü isim daha vardır. Alain'in kedisi Saha. Saha'nın ilişkiye etkisini ve Camille, nişanlısının kedisine olan bağlılığını delice kıskanır. Bu kıskançlık onu rakibesini öldürmeye kadar sürükler. Kedilere düşkünlüğü ile bilinen Fransız yazar Colette'nin sevgi, nefret, bağlılık ve kıskançlık ilişkisini anlatıyor.  Camille: - Seninki başka, sen Saha'yı seviyorsun...  Alain: -Bunu senden hiç saklamadım, fakat Saha'nın sana rakip olmadığını söylerken de, yalan söylemedim.  Sustu ve safça bir şey olan  Camille alayla: - Rakibin çeşitlisi olur, dedi.   Rakip bazen bir kedi bazen başka bir kadın ya da erkek... Kim bilir hepsi olabilir. Seven insan kıskanır mı ne derece de kıskanır ya da ilişkide buna ne kadar müsamaha gösterilmesi gerekir bilinmez. Fakat hepsi için önemli olan karşıda ki kişiyi kırmamak saygı ve sevgiyi yitirmemek. Colette yalın dili ve heyecanlı olay örgüsüyle ke

Hakkımda

  Bir çoğumuz okuyor, yazıyor fakat bunları başkaları ile paylaşmıyor. Uzun zamandır dost meclislerinde yaptığım bu paylaşımları artık daha geniş bir çevre ile paylaşmanın vakti geldi diye düşündüm. İşte böyle başlıyor Raftaki Kedi serüvenim. Dilimin döndüğünce bir şeyler yazacağım. Kişisel bir kültür sanat güncesi kısacası. Kim bilir, belki bir kitap hakkında kendimce yazdıklarım birinin o kitabı okumasına vesile olur. Böylece başka bir dünyayı daha ziyaret etmiş olur. Ben ise bunun keyfiyle yeni dünyalara yolculuğa çıkmış olacağım bile.       Adından anlaşıldığı gibi kedi ve kitap hayranlığımdan doğdu isim. Kedi ve kitap aşktır benim için. Sevmeniz ve keyifle okumanız dileği ile...        Aşağıdaki adresten bana ulaşabilirsiniz.   fatma.vtnsvr@hotmail.com