Ana içeriğe atla

Zihin Koleksiyoncusu


    Zihin Koleksiyoncusu, Doç. Dr. Aslı Kotaman'ın kaleminden çıkan ve Karakarga etiketiyle raflarda yerini almış bir eser. Hem kitap hem de yazarıyla sevgili dostum Zeynep sayesinde tanıştım. Kendisinin bana hediyesi olan kitaplardan biriydi. 

    Zihin Koleksiyoncusu / Dönüşümün Kitabı açıkçası isim ve kapağına baktığımda bende farklı bir izlenim oluşturmuştu. Kitabı okumaya başladığımda ise içeriğin düşündüğümden çok daha farklı olduğunu fark ettim. Yazar ve eser hakkında bir ön bilgim yoktu, kendim araştırıp almadığım için ve bir merakla direk sayfaların içine atladığımdan uzun uzadıya bir kitap öncesi araştırmasına da girişemedim açıkçası. 

    Başlayıp 1-2 bölüm geçtikten sonra da yazarın anlatmak istediklerine, hislerine, duygularına kulak vermeye devam etme arzusunda buldum kendimi. Kavramları tartışıyordu, aralarında benim de sürekli ikileme düştüğüm kavramlar da vardı. Kendi iç sesiyle, hissettikleri ile toplumun 'yok aslında böyle düşünmelisin Aslı' dediği noktalarda 'ama yok öyle hissetmiyorum' diyebilen/demeye çalışan bir ses. 

    Aslı Kotaman, KHK ile bir gece vakti okulundan, öğrencilerinden, okunacak sınav kağıtlarından uzaklaşmış. Bir anda mesleğinden ihraç edilip öylece ıssız bir yas sürecine girmiş. Kitabın henüz başlarında verdiği Stockholm örneği açıkçası beni çok etkiledi. 

    Zihin Koleksiyonucusu'nda yas, kaygı, hatırlama, erteleme, unutma, umut, bekleyiş gibi kavramlar irdeleniyor. Kitabı okurken bu kavramlarla sanat eserleri arasında yazarın kurduğu bağlantılara da değiniliyor. Bazen bir resim, bazen bir şarkı bazen de bir film... Okuyucusunu, bir yandan da not tutturarak bambaşka dünyalara itecek bir kitap bence. Düşünce dünyasının önde gelen yazarlarının da düşünceleri ile yazılarını pekiştiren Kotaman, çağımızın en önemli konularından biri olan 'görünür' olma konusuna da değiniyor. Kavramları, toplum davranışlarını anlamlandırmaya çalışan yazarla aynı düşüncelere sahip olabilirsiniz ya da tam tersi düşünebilirsiniz ama kitabı okurken en azında bir farklı bakış açısıyla tanışmış olacaksınız bu sayede. 

    Kurgu dışı bir kitap okumak isteyenlerin bir göz atmasını tavsiye ederim. Ayrıca yazarın, Açıkçası Canım Umurumda Değil isminde bir başka kitabı daha var. Okuma listeme dahil ettim ama yazarla yeniden karşılaşmak için biraz vakit vermem gerekiyor. Onu da okuduktan sonra buraya yazacağım. 

Keyifli okumalar...🐾

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Holiday

Selamlar, bu hafta bir filmde bahsetmek istiyorum, The Holiday. Romantik komedi formatındaki filmin başrollerini Kate Winslet, Cameron Diaz, Jude Law ve Miles Dumont paylaşıyor.  2006 yapımı olan filmde, birbirlerinden çok farklı hayatlar süren Amanda ve Iris, tatil için evlerini değiştiriyor. Biri İngiltere’deki şömineli küçük bir kasaba evine geçerken, diğeri ise Amerika’daki son derece lüks evin yolunu tutuyor.  Amanda, Amerika’da yaşıyor ve film fragmanları hazırlıyor. Iris ise İngiltere’de bir gazeteci. Yaşadıkları ya da yaşayamadıkları ilişkilerindeki sorunlardan dolayı uzaklaşmak istiyorlar. Bu yeni mekan ve çevrelerde karakterler konfor alanlarından çıkıyor ve yeniliklere kendilerini açıyor. Film, zaten dönem olarak kışı baz aldığı için battaniye ve sıcak çikolata ile izlenesi bir yapım bence. Bana pozitif enerji veren keyifli bir film oldu. Siz izlediniz mi? Film hakkındaki düşünceleriniz neler?

Valizdeki Kedi

     Valizdeki Kedi, Göktuğ Canbaba tarafından yazılmış, Sedat Girgin tarafından resimlenmiş bir çocuk kitabı. Evinde miskin bir şekilde uyuklayıp, hayatını bu şekilde geçiren Kiki isimli bir kedinin birden kendisini Paris sokaklarını arşınlarken bulmasını anlatıyor. Sevgili Kikiciğimiz o miskin halinden kurtulup, Paris’te ne işlere bulaştırıyor patilerini.        Bir halı pisisi olan Kiki, bir anda kendini Paris sokaklarında kehanet pisisi olarak buluveriyor. Kedilerle fareler arasındaki savaşı bitirmeye çalışan Kiki, birden sorunlarını unutup Sanat Ağacı’nın hayatını kurtarmaya adıyor kendini. Sanat Ağacı üstte sanatçı kedilere, köklerinde ise farelere kendini yuva yapmış bir ağaç. Bir gün bu ağacı kesmek isteyen biri çıkıyor. Kediler fareleri, fareler ise kedileri suçluyor bu işte. Ama Kiki aslında onların ayrı olmadıklarını birlikte çalışarak ağaçlarını yani evlerini kurtarabileceklerine onları ikna etmeye çalışıyor. Kiki, kediler ve fareler birli...

Benküre / Planet I?

Yapay Zeka sanatına hazır mıyız? Bu sergi sayesinde haberim olan mekan Zülfaris Karaköy, Odeabank’ın dijital ve yeni medya sanatına odaklanan O’art platforumu tarafından gerçekleştirilen Benküre / Planet I? sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi eserleri, heykeltıraş  @handesekerciler  ve yeni medya sanatçısı  @ardayalkin ’dan oluşan sanatçı ikilisi  @wearehaar ’ın disiplinler arası çalışmalarından oluşuyor.   Mekanın bahçesinde bir heykel yerleştirmesi sizi karşılarken, ilk katı müziğe, üst katı ise heykel, resim ve vitray çalışmalarına ayrılmış. Sergide, mermer, cam, metal gibi geleneksel malzemeleri ışık, ses, ekran, bilgisayar yazılımları, yapay zekâ gibi teknolojik araçlarla birleştirilmiş.  Yapay zekanın yaratma ve sanatsal beceriler gösterebilmesi fikri bana biraz korkutucu gelse de benim için ilginç bir deneyimdi. Umarım mekan güzel bir dönüşüm yaşar ve ilginç sergilere ev sahipliği yapar. Meraklılarına tavsiye ederim.  ...