Ana içeriğe atla

Olmayan Şeyler


    Olmayan Şeyler, Gökhan Yücel'in ilk kitabı. Canım Zeynep'in gönderdiği kitaplardan biri. Beni özellikle pandeminin ruh halinden sıyırıp eğlenceli ve beklenmedik yolculuklara çıkaran bir eser oldu. Kitabı okumadan önce Destek Dükkan'da Zeynep ve yazar Gökhan Yücel'in şahane canlı yayın söyleşisini izledim ve elimdeki kitap bitince ilk okunacak kitap bu olmalı dedim. 

    Gökhan Yücel, zaten mesleği itibarıyla kelimelerle iç içe olan biri. Blog yazarlığı da yapan yazar, üzerinde uzun süre çalıştığı 'gerçekliği büken garip hikayeler toplaması'nı bizlere Karakarga Yayınları aracılığıyla ulaştırmış. 'Garip, absürt, zihinde şimşek çaktıran kısa hikayeler' olarak tanıtımı yapılan kitapta gerçekten oldukça farklı hikayeler okuyucuyu bekliyor. İlk başta tanıdık bir girişle okuyucuya kendini açmaya başlayan hikayelerde bazen sonunda 'ne, nasıl!' ifadesiyle kalakalıyorsunuz. 

    Olmayan Şeyler, bizi gerçeklikten alıp olmayacak, olamayacak, keşke olsa ya da neden olmasın  diyeceğimiz farklı gerçekliklere götürüyor. Her biri birbirinden farklı toplam 21 hikaye ile günümüz gerçekliğinden bizi bir parça alıp, farklı olasılıkların yaşandığı bir yere ışınlıyor. 

    Kitap, okuyucularını talihsiz zaman yolcuları, güneşe ateş edip vicdanı sızlayanlar, reenkarne olmuş kayıp ruhlar, zihin implant mağdurları ve kıyameti başlatan köz ustası gibi olmadık karakterlerle  tanışmaya davet ediyor. 

    Hayatımın akışında sürekli üst üst gelen olumsuz durumlarla baş etme yöntemim kitaplar oldu çoğu zaman, bu dönemde de özellikle Gökhan Yücel ve Olmayan Şeyler kitabıyla tanışmak açıkçası tepetakla olmuş gidişatıma renk kattı. Bence herkesin şans vermesi gereken bir kitap, aşırı realist insan kardeşlerimiz 'aman yea' diyebilir ama bir kere olsun salt gerçeklikten uzaklaşıp olmayan şeylere şans veremez miyiz? Belki bunlar da evrenin başka yerlerinde oluyordur, ya onlar da bizim için 'yok canım, o kadar olmaz' diyorsa, kim bilir? 

    Olmayan Şeyler arada yeniden açıp göz atacağım, keyifli bir eserdi ve Gökhan Yücel'in yeni kitaplarını da sabırsızlıkla bekleyen kişilerden biriyim artık. 

    Kitaptaki keyifli metinlere eşlik eden illüstrasyonlara ve kapak tasarımına da bayıldığımı eklemeliyim. Emeği geçen herkesin eline sağlık ortaya çok iyi bir iş çıkarmışlar, ben de önce kardeşim sonra sevgilime (daha sonra da arkadaşlarıma) mutlaka okumalısın diyerek gönüllü tanıtımını yapıyorum. 

Keyifli okumalar...🐾

Olmayan Şeyler


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Holiday

Selamlar, bu hafta bir filmde bahsetmek istiyorum, The Holiday. Romantik komedi formatındaki filmin başrollerini Kate Winslet, Cameron Diaz, Jude Law ve Miles Dumont paylaşıyor.  2006 yapımı olan filmde, birbirlerinden çok farklı hayatlar süren Amanda ve Iris, tatil için evlerini değiştiriyor. Biri İngiltere’deki şömineli küçük bir kasaba evine geçerken, diğeri ise Amerika’daki son derece lüks evin yolunu tutuyor.  Amanda, Amerika’da yaşıyor ve film fragmanları hazırlıyor. Iris ise İngiltere’de bir gazeteci. Yaşadıkları ya da yaşayamadıkları ilişkilerindeki sorunlardan dolayı uzaklaşmak istiyorlar. Bu yeni mekan ve çevrelerde karakterler konfor alanlarından çıkıyor ve yeniliklere kendilerini açıyor. Film, zaten dönem olarak kışı baz aldığı için battaniye ve sıcak çikolata ile izlenesi bir yapım bence. Bana pozitif enerji veren keyifli bir film oldu. Siz izlediniz mi? Film hakkındaki düşünceleriniz neler?

Valizdeki Kedi

     Valizdeki Kedi, Göktuğ Canbaba tarafından yazılmış, Sedat Girgin tarafından resimlenmiş bir çocuk kitabı. Evinde miskin bir şekilde uyuklayıp, hayatını bu şekilde geçiren Kiki isimli bir kedinin birden kendisini Paris sokaklarını arşınlarken bulmasını anlatıyor. Sevgili Kikiciğimiz o miskin halinden kurtulup, Paris’te ne işlere bulaştırıyor patilerini.        Bir halı pisisi olan Kiki, bir anda kendini Paris sokaklarında kehanet pisisi olarak buluveriyor. Kedilerle fareler arasındaki savaşı bitirmeye çalışan Kiki, birden sorunlarını unutup Sanat Ağacı’nın hayatını kurtarmaya adıyor kendini. Sanat Ağacı üstte sanatçı kedilere, köklerinde ise farelere kendini yuva yapmış bir ağaç. Bir gün bu ağacı kesmek isteyen biri çıkıyor. Kediler fareleri, fareler ise kedileri suçluyor bu işte. Ama Kiki aslında onların ayrı olmadıklarını birlikte çalışarak ağaçlarını yani evlerini kurtarabileceklerine onları ikna etmeye çalışıyor. Kiki, kediler ve fareler birli...

Benküre / Planet I?

Yapay Zeka sanatına hazır mıyız? Bu sergi sayesinde haberim olan mekan Zülfaris Karaköy, Odeabank’ın dijital ve yeni medya sanatına odaklanan O’art platforumu tarafından gerçekleştirilen Benküre / Planet I? sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi eserleri, heykeltıraş  @handesekerciler  ve yeni medya sanatçısı  @ardayalkin ’dan oluşan sanatçı ikilisi  @wearehaar ’ın disiplinler arası çalışmalarından oluşuyor.   Mekanın bahçesinde bir heykel yerleştirmesi sizi karşılarken, ilk katı müziğe, üst katı ise heykel, resim ve vitray çalışmalarına ayrılmış. Sergide, mermer, cam, metal gibi geleneksel malzemeleri ışık, ses, ekran, bilgisayar yazılımları, yapay zekâ gibi teknolojik araçlarla birleştirilmiş.  Yapay zekanın yaratma ve sanatsal beceriler gösterebilmesi fikri bana biraz korkutucu gelse de benim için ilginç bir deneyimdi. Umarım mekan güzel bir dönüşüm yaşar ve ilginç sergilere ev sahipliği yapar. Meraklılarına tavsiye ederim.  ...