Ana içeriğe atla

hepsi hikâye

 



    Hepsi Hikâye, Gaye Boralıoğlu’nun kaleminden okudum ikinci kitap. İlki Dünyadan Aşağı idi. Oradaki üslubunu beğendiğim için başka kitaplarıyla da tanışmayı istediğim bir yazar olmuştu. Bu kitapla ise onu okuduktan yıllar sonra Atlas Sahaf raflarında kendimi kaybetmişken rastladım. Daha doğrusu eski adıyla Atlas Sahaf, yeni adıyla ise Atlas İstanbul Kelepir Kitap, özellikle pandemi dönemiyle birlikte benim işten eve dönerken yaptığım bir kaçamak, bir nefes alma seansına dönüştü diyebilirim. Fiyatlarıyla okurları, kazandıklarıyla ise dükkandaki ve çevredeki kedileri mutlu eden bir yer. Zaten sık sık Instagram hesabımda da bahsediyorum. Eğer merak ederseniz şuradaki linkten bir göz atabilirsiniz; Atlas İstanbul Kelepir Kitap

    Hepsi Hikâye kitabına dönecek olursam, içerisinde on bir hikaye bulunuyor. Hikayeler aynı karakterlerin çevresinde dönüyor. Yani bir hikayede tanıştığımız ve hikayesine ortak olduğumuz kahramanın hayatının farklı farklı olaylarına ortak oluyoruz. Kitaptaki kadın karakterimiz kendi düşüncelerini yüksek sesle söyleyemeyen, toplumun ona dayattığı ‘doğrulara’ ve bitmek tükenmek bilmeyen isteklerine ‘hayır’ diyemeyen bir yapıda. Bu hayatının pek çok alanı için geçerli. Evindeki yardımcısı, iş yerindeki patronu, annesi ve hayatına aldığı erkekler için de geçerli. Fiziksel olarak orada ama aslında olayların hep dışında, izleyici ve düşüncelerini hep içine akıtan bir yardımcı rol gibi. Bu kadın, vermek istediği tepkiler ve verdikleri arasındaki uçurumda yaşamaya çalışıyor.

    Boralıoğlu ise kalemiyle bu durumu bize esprili bir dille anlatmış. Dil ve akıcılık açısından ben metinden oldukça keyif aldığımı söyleyebilirim. Karakterler tanıdıktı, bazen benim bir yönüm bazen ise çevremdeki insanlardı sanki okuduklarım. Belki bu şekilde bağ kurmayı sevdiğimden bana keyif vermiş olabilir. Gaye Boralıoğlu’nun edebi yönünü merak ediyorsanız ‘Dünyadan Aşağı’ kitabından önce ‘hepsi hikâye’ eserini tavsiye ederim. Tabii bu tamamen benim kişisel önerim. Bu kitabın ardından ise yazarın diğer kitaplarını okumayı heyecanla beklediğimi eklemeliyim.

    Yazarın ilk göz ağrım olarak nitelediği kitap, yakın zamanda İletişim Yayınları tarafından yeni kapak tasarımı ve yeni baskısıyla kitapçılardaki yerini almış. Benim elimdeki 2. baskısıydı, yenilenen baskıyı inceleyemediğim için baskı değişiklikleri hakkında bir yorum yapamayacağım. Yeni kapak tasarımı ile 5. baskısını yapmış. Hepsi Hikaye, e-kitap formatında da yayınevinin sitesinde satışta.
Keyifli okumalar… 


hepsi hikâye

Gaye Boralıoğlu

İletişim Yayınları

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Holiday

Selamlar, bu hafta bir filmde bahsetmek istiyorum, The Holiday. Romantik komedi formatındaki filmin başrollerini Kate Winslet, Cameron Diaz, Jude Law ve Miles Dumont paylaşıyor.  2006 yapımı olan filmde, birbirlerinden çok farklı hayatlar süren Amanda ve Iris, tatil için evlerini değiştiriyor. Biri İngiltere’deki şömineli küçük bir kasaba evine geçerken, diğeri ise Amerika’daki son derece lüks evin yolunu tutuyor.  Amanda, Amerika’da yaşıyor ve film fragmanları hazırlıyor. Iris ise İngiltere’de bir gazeteci. Yaşadıkları ya da yaşayamadıkları ilişkilerindeki sorunlardan dolayı uzaklaşmak istiyorlar. Bu yeni mekan ve çevrelerde karakterler konfor alanlarından çıkıyor ve yeniliklere kendilerini açıyor. Film, zaten dönem olarak kışı baz aldığı için battaniye ve sıcak çikolata ile izlenesi bir yapım bence. Bana pozitif enerji veren keyifli bir film oldu. Siz izlediniz mi? Film hakkındaki düşünceleriniz neler?

Valizdeki Kedi

     Valizdeki Kedi, Göktuğ Canbaba tarafından yazılmış, Sedat Girgin tarafından resimlenmiş bir çocuk kitabı. Evinde miskin bir şekilde uyuklayıp, hayatını bu şekilde geçiren Kiki isimli bir kedinin birden kendisini Paris sokaklarını arşınlarken bulmasını anlatıyor. Sevgili Kikiciğimiz o miskin halinden kurtulup, Paris’te ne işlere bulaştırıyor patilerini.        Bir halı pisisi olan Kiki, bir anda kendini Paris sokaklarında kehanet pisisi olarak buluveriyor. Kedilerle fareler arasındaki savaşı bitirmeye çalışan Kiki, birden sorunlarını unutup Sanat Ağacı’nın hayatını kurtarmaya adıyor kendini. Sanat Ağacı üstte sanatçı kedilere, köklerinde ise farelere kendini yuva yapmış bir ağaç. Bir gün bu ağacı kesmek isteyen biri çıkıyor. Kediler fareleri, fareler ise kedileri suçluyor bu işte. Ama Kiki aslında onların ayrı olmadıklarını birlikte çalışarak ağaçlarını yani evlerini kurtarabileceklerine onları ikna etmeye çalışıyor. Kiki, kediler ve fareler birli...

Benküre / Planet I?

Yapay Zeka sanatına hazır mıyız? Bu sergi sayesinde haberim olan mekan Zülfaris Karaköy, Odeabank’ın dijital ve yeni medya sanatına odaklanan O’art platforumu tarafından gerçekleştirilen Benküre / Planet I? sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi eserleri, heykeltıraş  @handesekerciler  ve yeni medya sanatçısı  @ardayalkin ’dan oluşan sanatçı ikilisi  @wearehaar ’ın disiplinler arası çalışmalarından oluşuyor.   Mekanın bahçesinde bir heykel yerleştirmesi sizi karşılarken, ilk katı müziğe, üst katı ise heykel, resim ve vitray çalışmalarına ayrılmış. Sergide, mermer, cam, metal gibi geleneksel malzemeleri ışık, ses, ekran, bilgisayar yazılımları, yapay zekâ gibi teknolojik araçlarla birleştirilmiş.  Yapay zekanın yaratma ve sanatsal beceriler gösterebilmesi fikri bana biraz korkutucu gelse de benim için ilginç bir deneyimdi. Umarım mekan güzel bir dönüşüm yaşar ve ilginç sergilere ev sahipliği yapar. Meraklılarına tavsiye ederim.  ...