Ana içeriğe atla

Murat Kürüz'ün fırçasından 'Kedi Kadınların Hikayesi'


 Yaklaşık bir ay öncesinden serginin duyurusunu görmüştüm. Frida ve kucağındaki, sağındaki solundaki kedileri görünce ben de dikkat kesilmiştim haliyle. Ajandaya da hemen kaydettim ki günlerin karmaşası içinde boğulup kalmasın.
2 Eylül'de Gama Sanat Galeri'sinde Murat Kürüz'ün 'Kedi Kadınların Hikayesi' isimli altıncı sergisi açıldı. Sergi öncesinde Murat bey ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Kafaları kedi vücutları insan bu eserlerde kullanılan renkler ve oluşturulan kompozisyonlar bakanın yüzünde gülümseme sağlıyor. Canlı renkler ve baktığınızda kendi içlerinde minik hikayecikleri görüyorsunuz. Eserlerin yaratıcısı Murat Kürüz'ün neşeli hep gülümseyen yüzü gibi aydınlıklar.




Daha sonra serginin açılışında gelen misafirleri bir sürprizin beklediğini gördüm. Etkinliği düzenleyenlerden Elmas Dereci ve Şule Claire Altıntaş'ın yüzlerinin kediye dönüştüğünü gördüm. Serginin bir köşesinde makyöz Mehmet Dalakoğlu kadınları kediye dönüştürüyordu! Tabii bu durumda ben de sıramı aldım ve keyifle makyajımı yaptırdım.

Etrafta dolaşan ve duvarda asılı tablolardaki kedi suratlı kadınların olduğu neşeli, gülümsetici bir sergi açılışı oldu bence. Ayrıca karikatürist, yazar, senarist Murat Kürüz ile tanışmış olduğuma da çok sevindim. Beni gönlümden vuran eseri Frida ve kedilerin de tuvaldeki halini görmek keyif verdi.

Sergi, Gama Sanat Galeri'sinde 20 Eylül'e kadar izlenebilir. Ajandanıza kaydedin ve bitmeden bu keyifli sergiyi kaçırmayın derim.
Keyifle gezmeniz dileğiyle...



Sergi ile ilgili söyleşi:

http://www.aydinlik.com.tr/kuruzun-kedi-kadinlari

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Holiday

Selamlar, bu hafta bir filmde bahsetmek istiyorum, The Holiday. Romantik komedi formatındaki filmin başrollerini Kate Winslet, Cameron Diaz, Jude Law ve Miles Dumont paylaşıyor.  2006 yapımı olan filmde, birbirlerinden çok farklı hayatlar süren Amanda ve Iris, tatil için evlerini değiştiriyor. Biri İngiltere’deki şömineli küçük bir kasaba evine geçerken, diğeri ise Amerika’daki son derece lüks evin yolunu tutuyor.  Amanda, Amerika’da yaşıyor ve film fragmanları hazırlıyor. Iris ise İngiltere’de bir gazeteci. Yaşadıkları ya da yaşayamadıkları ilişkilerindeki sorunlardan dolayı uzaklaşmak istiyorlar. Bu yeni mekan ve çevrelerde karakterler konfor alanlarından çıkıyor ve yeniliklere kendilerini açıyor. Film, zaten dönem olarak kışı baz aldığı için battaniye ve sıcak çikolata ile izlenesi bir yapım bence. Bana pozitif enerji veren keyifli bir film oldu. Siz izlediniz mi? Film hakkındaki düşünceleriniz neler?

Valizdeki Kedi

     Valizdeki Kedi, Göktuğ Canbaba tarafından yazılmış, Sedat Girgin tarafından resimlenmiş bir çocuk kitabı. Evinde miskin bir şekilde uyuklayıp, hayatını bu şekilde geçiren Kiki isimli bir kedinin birden kendisini Paris sokaklarını arşınlarken bulmasını anlatıyor. Sevgili Kikiciğimiz o miskin halinden kurtulup, Paris’te ne işlere bulaştırıyor patilerini.        Bir halı pisisi olan Kiki, bir anda kendini Paris sokaklarında kehanet pisisi olarak buluveriyor. Kedilerle fareler arasındaki savaşı bitirmeye çalışan Kiki, birden sorunlarını unutup Sanat Ağacı’nın hayatını kurtarmaya adıyor kendini. Sanat Ağacı üstte sanatçı kedilere, köklerinde ise farelere kendini yuva yapmış bir ağaç. Bir gün bu ağacı kesmek isteyen biri çıkıyor. Kediler fareleri, fareler ise kedileri suçluyor bu işte. Ama Kiki aslında onların ayrı olmadıklarını birlikte çalışarak ağaçlarını yani evlerini kurtarabileceklerine onları ikna etmeye çalışıyor. Kiki, kediler ve fareler birli...

Benküre / Planet I?

Yapay Zeka sanatına hazır mıyız? Bu sergi sayesinde haberim olan mekan Zülfaris Karaköy, Odeabank’ın dijital ve yeni medya sanatına odaklanan O’art platforumu tarafından gerçekleştirilen Benküre / Planet I? sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi eserleri, heykeltıraş  @handesekerciler  ve yeni medya sanatçısı  @ardayalkin ’dan oluşan sanatçı ikilisi  @wearehaar ’ın disiplinler arası çalışmalarından oluşuyor.   Mekanın bahçesinde bir heykel yerleştirmesi sizi karşılarken, ilk katı müziğe, üst katı ise heykel, resim ve vitray çalışmalarına ayrılmış. Sergide, mermer, cam, metal gibi geleneksel malzemeleri ışık, ses, ekran, bilgisayar yazılımları, yapay zekâ gibi teknolojik araçlarla birleştirilmiş.  Yapay zekanın yaratma ve sanatsal beceriler gösterebilmesi fikri bana biraz korkutucu gelse de benim için ilginç bir deneyimdi. Umarım mekan güzel bir dönüşüm yaşar ve ilginç sergilere ev sahipliği yapar. Meraklılarına tavsiye ederim.  ...