Ana içeriğe atla

Aşk, Özgürlük, Tek başınalık



 Aldıktan sonra uzun zaman okunmayı bekleyen kitaplarımdan kendisi. Her kitabın bir okunma vakti olduğuna inanırım. Genellikle kitaplarımı bu vakitleri hissettiğim zaman okurum. Bazı kitaplar için özellikle belli bir olgunluğa erişilmesi gerekir. Kişisel fikrim bu kitap içinde geçerli. Özellikle ergenlik çağında okunmasının sakıncaları olacağını düşünüyorum. Çünkü kitapta irdelenen kavramlar iki uç arasında öyle ince çizgilerle ayrılmış ki tabularla yaşayan bir toplumda amiyane tabirle sadece asilik yapmak isteyen gençlerin sonradan pişman olacakları şeyleri yapmalarına sebep olabilir. Kitap her kesimin zevk alarak okuyacağı türden değil bunu da belirtmek isterim. Tabuları olan toplumların insanları için okumak eziyete dönüşebilir. Bu açıklamalardan sonra sanırım artık kitaptan bahsetmeye başlayabilirim.

 Osho’nun aşk, özgürlük ve tek başınalık kavramları hakkındaki öğretileri yer alıyor. Kitap çok ince bir çizgide ilerliyor. Paradokslarla dolu gibi gelebilir. Öyle tabi, çünkü öğretilerdeki olgular paradokslardan oluşuyor. Kitabın ruhuna alışınca çizgiyi algılamak kolaylaşıyor neyse ki. Bırak arada mesafe kalsın bölümü en sevdiğim bölümlerden. Uzun zamandır anlamlandırmaya çalıştığım bazı şeyleri bir nebze olsun derli toplu bir şekilde özetlemiş. Özgürlük bölümünde bahsettiği komün vizyonu ise maalesef ütopik. Açıkçası komünün gerçekleşmesini isterdim fakat günümüz insanlarıyla pek olası görünmüyor. Kitaptan birkaç alıntıya yer vermek istiyorum;

· Aşk asla diğerinin özgürlüğüne karışmaz. Asla kendi isteğini diğerine zorla kabul ettirmez. Aşk özgürlük sunar ve bu özgürlük ancak ilişkide mesafe varsa mümkün olur.

· Yalnızlık ile tek başınalığı karıştırmamalısın. Yalnızlık hastalıktır, tek başınalık sağlığın ta kendisidir.

· Aşk paradoks dolu bir olgudur. Bir yandan seni iki bedende tek ruh haline getirir; bir yandan da sana benzersizlik, bireysellik sunar.

 Kitabı okurken bazı kopuklar varmış gibi gelebilir. Bunun nedeni kitaptaki metinlerin Osho’nun canlı konuşmalarından seçmeler olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Fakat buna rağmen öğretilerin yararlı olduğu kanısındayım. Aşk paradokslarla dolu tıpkı hayatın kendisi gibi. Budur belki sebebi ikisinden de vazgeçemeyişimizin.

Keyifli okumalar…

Osho – Butik Yayıncılık


Yorumlar

  1. Merhabalar,

    Osho’nun ‘’Aşk, Özgürlük ve Tekbaşınalık’’ kitabından en sevdiğim 18 alıntıyı ben de okumanız için sizinle paylaşmak istiyorum: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/osho-ask-ozgurluk-tekbasinalik-iliskilerde-cozum-kitabindan-20-aydinlatici-alinti/ Bu kitap sayesinde gerçek aşka olan bakış açım daha da güçlendi. Günümüzde insanların birbirini kısıtladığı ilişkiler maalesef çok yaygın. Ancak gerçek aşk ve sevgi insanı aşağı çekmiyor, yüceltiyor. Bunun farkına varmamız gerekiyor.

    Sevgilerimle,
    edebiyatla ve sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Holiday

Selamlar, bu hafta bir filmde bahsetmek istiyorum, The Holiday. Romantik komedi formatındaki filmin başrollerini Kate Winslet, Cameron Diaz, Jude Law ve Miles Dumont paylaşıyor.  2006 yapımı olan filmde, birbirlerinden çok farklı hayatlar süren Amanda ve Iris, tatil için evlerini değiştiriyor. Biri İngiltere’deki şömineli küçük bir kasaba evine geçerken, diğeri ise Amerika’daki son derece lüks evin yolunu tutuyor.  Amanda, Amerika’da yaşıyor ve film fragmanları hazırlıyor. Iris ise İngiltere’de bir gazeteci. Yaşadıkları ya da yaşayamadıkları ilişkilerindeki sorunlardan dolayı uzaklaşmak istiyorlar. Bu yeni mekan ve çevrelerde karakterler konfor alanlarından çıkıyor ve yeniliklere kendilerini açıyor. Film, zaten dönem olarak kışı baz aldığı için battaniye ve sıcak çikolata ile izlenesi bir yapım bence. Bana pozitif enerji veren keyifli bir film oldu. Siz izlediniz mi? Film hakkındaki düşünceleriniz neler?

Valizdeki Kedi

     Valizdeki Kedi, Göktuğ Canbaba tarafından yazılmış, Sedat Girgin tarafından resimlenmiş bir çocuk kitabı. Evinde miskin bir şekilde uyuklayıp, hayatını bu şekilde geçiren Kiki isimli bir kedinin birden kendisini Paris sokaklarını arşınlarken bulmasını anlatıyor. Sevgili Kikiciğimiz o miskin halinden kurtulup, Paris’te ne işlere bulaştırıyor patilerini.        Bir halı pisisi olan Kiki, bir anda kendini Paris sokaklarında kehanet pisisi olarak buluveriyor. Kedilerle fareler arasındaki savaşı bitirmeye çalışan Kiki, birden sorunlarını unutup Sanat Ağacı’nın hayatını kurtarmaya adıyor kendini. Sanat Ağacı üstte sanatçı kedilere, köklerinde ise farelere kendini yuva yapmış bir ağaç. Bir gün bu ağacı kesmek isteyen biri çıkıyor. Kediler fareleri, fareler ise kedileri suçluyor bu işte. Ama Kiki aslında onların ayrı olmadıklarını birlikte çalışarak ağaçlarını yani evlerini kurtarabileceklerine onları ikna etmeye çalışıyor. Kiki, kediler ve fareler birli...

Benküre / Planet I?

Yapay Zeka sanatına hazır mıyız? Bu sergi sayesinde haberim olan mekan Zülfaris Karaköy, Odeabank’ın dijital ve yeni medya sanatına odaklanan O’art platforumu tarafından gerçekleştirilen Benküre / Planet I? sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi eserleri, heykeltıraş  @handesekerciler  ve yeni medya sanatçısı  @ardayalkin ’dan oluşan sanatçı ikilisi  @wearehaar ’ın disiplinler arası çalışmalarından oluşuyor.   Mekanın bahçesinde bir heykel yerleştirmesi sizi karşılarken, ilk katı müziğe, üst katı ise heykel, resim ve vitray çalışmalarına ayrılmış. Sergide, mermer, cam, metal gibi geleneksel malzemeleri ışık, ses, ekran, bilgisayar yazılımları, yapay zekâ gibi teknolojik araçlarla birleştirilmiş.  Yapay zekanın yaratma ve sanatsal beceriler gösterebilmesi fikri bana biraz korkutucu gelse de benim için ilginç bir deneyimdi. Umarım mekan güzel bir dönüşüm yaşar ve ilginç sergilere ev sahipliği yapar. Meraklılarına tavsiye ederim.  ...