Frankenstein'in Laneti, hayattayken tanışma fırsatı bulamadığım ama hep tanışmayı istediğim Giovanni Scognamillo'nun kaleminden çıkan bir eser. Bilge Karınca Yayınları tarafından da biz okuyuculara ulaştırılmış. Polisiye romanlardan sonra bir de korku edebiyatına inceden giriş yapayım dedim. Sanırım pandeminin de etkisiyle oldukça tekdüzeleşen hayatımı bu şekilde daha enerjik kılıyor olabilirim. Bazı kesmeli biçmeli satırları okurken zorlanmadım değil ama yine de farklı bir okuma deneyimi oldu benim için.
Frankstein ya da Modern Prometheus karakteri aslında İngiliz yazar Mary Shelley tarafından yaratılmış kurgu bir karakter. Fakat bu karakter hem sinema hem de edebiyatta o kadar ilgi çekmiş ki farklı farklı anlatıları ve versiyonları mevcut. Ben Mary Shelley tarafından yazılan asıl eseri henüz okumadım ama fırsat bulduğumda kesinlikle onu da okuyacağım. Şimdilik sinemadan ve kısa metinlerden aşina olduğum Frankenstein ve lanetini Giovanni Scognamillo kaleminden okudum. Bu karakterle ilgili çocukken yanlış bir bilgim vardı, o da bilim insanının değil de onun yarattığı yaratığın adı sanırdım Frankenstein ismini, sonradan doğrusunu öğrendim.
Frankenstein, pek çok kişinin aşina olduğu bir karakter. Avrupa'da zengin bir ailenin oğlu olan ve Baron Frankenstein olarak bilinen, oldukça uçuk deneylerle dönemin bilim insanlarını bile şaşkına uğraşacak biri. Hem ünvanı hem de serveti sayesinde de önüne çıkacak engelleri hızlıca aşan bir doktor(!). Şatosunda pek çok farklı denemeler yapan, bunlarla bir süre sonra tatmin olamayan Doktor Frankenstein'in en büyük amacı bir yaşam yaratmak. Farklı bedenlerden aldığı parçalarla, aslında var olmamış bir bireye hayat vermek. Ya da bitmiş bir hayatı yeniden canlandırabilmenin mümkün olup olmadığını deneyimlemek.
Birlikte deney yaptığı öğretmeni, dostu ve tek arkadaşı bile bir noktadan sonra deneylerin çılgınlığına katlanamayıp Frankenstein'i onun deyimiyle yarı yolda bırakır ama bu yolda ona eşlik etmek isteyecek başka çılgınlar yok mudur?
Kitap merak duygusunu taze tutarak Frankenstein'in dilinden bizimle konuşuyor. İlk korku edebiyatı denemem olduğu için ve yazarına ayrı bir ilgim olduğu için metnin geneli hakkında keyif aldığımı ve başka kitaplarını da okumak için içimde bir heyecan duyduğumu söyleyebilirim.
Kitabın içeriği ve düşüncelerimden sonra kitapla ilgili beni biraz üzen bir noktaya değinmek istiyorum. Okuma kalitemi ve keyfimi düşüren bir nokta. Kitabın düzeltisi konusunda biraz hayal kırıklığı yaşadığımı belirtmeliyim. Kitaptaki hatalar çok fazlaydı, öyle ki bu durum kitaptan aldığım keyfi ve okumamı etkiledi. Sektörün içinde olduğum için az olan bazı hataları, dizgi sorunlarına artık çok takılmamaya, okuma keyfimi bozmamaya çalışıyorum ama bu kadar yoğun olduğunda en iyimser tavrımın da bir sonu oluyor. Kitabın bu baskısını alacaksanız bu notu da düşmem gerektiğini hissettim bu yüzden. Farklı baskılara düzeltiler yapıldı mı bilemiyorum. Eğer fiziksel bir mekandan alacaksanız hızlıca içini karıştırmakta fayda var.
Keyifli okumalar...🐾
Yorumlar
Yorum Gönder