Geze Geze İstanbul: Herhangi Bir Yerde 4, Deniz Som'un Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşesinde yazdığı röportajlardan derlenen kitaplardan biri. Tepe Tepe İstanbul, Dere Tepe Anadolu, Yedi Tepe İstanbul ve dizinin son kitabı olan Geze Geze İstanbul. Yazar, İstanbul'un semtleri ve anıt yapılarına yer verdiği bu kitapta bizleri farklı noktalara götürüyor.
Pandemi dönemi nedeniyle kitapları hep metroda ev ve iş rotasında okuyordum. Bu kitabı okurken ise uzun zaman sonra Kadıköy'e geçtim, dönüşte vapura bindim. Ardından Pierre Loti tepesine teleferik ile çıktım. Sonuna doğru da Bostancı'dan vapura binip Heybeliada'da aldım soluğu. Kitabın kerameti ile yasakların hafiflemesini birleştirdim sanırım.
Geze Geze İstanbul, bizlere belki de hep gözümüzün önünde olan bazen fark etmediğimiz bazen de görmezden geldiğimiz tarihi ve kültürel dokularımızın başlarından geçenleri anlatıyor. Keyifli bir röportaj diliyle yazılmış olan kitap aslında haftalık köşe yazılarının bir derlemesi. Kitabın içindekiler kısmı sonunda bulunuyor ve burada ay ve yıl olarak ne zaman yayımlandığını görebiliyoruz.
İstanbul'un merkezindeki sokaklarda ya da nispeten uzak mevkilerinde yer alan farklı mekanların tarihsel süreçleri başlarından geçenleri Deniz Som'un kaleminden okuma imkanı sunuyor. Bir kez daha aslında ne kadar dolu bir şehirde yaşadığımızı hatırlatıyor bizlere, tabii anlayabilene ya da anlamak isteyene!
Kiliselerden camilere, kalelerden saraylara, sütunlardan tekkelere... (Kısaca birkaç örnek vereyim; Yoros Kalesi, Gotlar Sütunu, Tekfur Sarayı, Asompsiyon Kilisei...) İstanbul'un farklı noktalarında bugün hala ayakta olan ya da ayakta kalmak için çabalayan bu mekanları okurken bile keyifli bir yolculuğa çıkmış oluyorsunuz. Ben bu kitabı bir referans olarak alıp not ettiğim yerlere de gideceğim. Pek çok yerin artık önünden geçerken de onların kişisel tarihlerini bilmek bana keyif verecek. Bazıları için de keşke daha iyi bakılsaydı ve günümüze kalsaydı demekten de kendimi alamayacağım. Müsilaj ile uğraştığımız şu günlerde umarım daha büyük yıkımlara sebep olmayız diye düşünmeden de kendimi alamıyorum. Kötü kent yönetimi ile zaten pek çok tarihi ve kültürel değerimiz yok olup gitmişken, en azından doğanın dengesini bozmamak için elimizden geleni yapmalıyız.
Kitaba dönecek olursak, eğer İstanbul'u merak ediyorsanız ya da gezi röportajlarından hoşlanıyorsanız kitabı tavsiye ederim. Kitabın başındaki yazılardan birinde geçen bir ifade benim canımı biraz sıkmış olsa da kitabın kalanından memnun kaldım.
Ben bu tarz kitapları gezeceğim zaman kendime bir referans olarak alıyorum. Örneğin Kadıköy'e gideceksem orada bu kitapta bahsedilen yerlere uğrayıp bir de kendi gözlerimle görmek istiyorum. Kendiniz için bir gezi rotası oluşturmayı düşünüyorsanız, gideceğiniz noktalardaki bu eserleri de ziyaret etmenizi tavsiye ederim. İçinde yaşadığımız şehri artık bambaşka bir gözle görmeye başlıyorsunuz, İstanbul'un ne kadar eski ve kadim bir şehir olduğu gerçeği de bir kez daha biz kendini hatırlatıyor.
Keyifli okumalar...
Geze Geze İstanbul: Herhangi Bir Yerde 4
Deniz Som
Günizi Yayıncılık
Yorumlar
Yorum Gönder